Bu Blogda Ara
23 Haziran 2015 Salı
"Sen" olmanın ne anlama geldiğini kavradığında, Ay'ın Dünya'yı bilmem kaç bin kilometre öteden dengede tutması gibi sen de insanları dengede tutacaksın. Kuru yük gemileri senin için geçecek Boğaz'dan. Toprak yer değiştirecekse bile fazla yağmurdan değil; sen şehrini değiştirdin diye olacak tüm toprak kaymaları. Üzümler senin için sarılacak bağına. Bağıra bağıra "Gitme!" diyecek tüm şehir ardından. Sen gideceksin. Çünkü sen olmanın bilincine vardığında dünya senin için son nefesini vermiş olacak artık. Çünkü hiçbir insan, başkasının gölgesinde yaşamaktan kendi varlığının farkına varamayacak. Sular tersine akacak bir müddet. Sonra tekrar düzelecek. Hayat ne kadar uzarsa uzasın, o kuşlar bir daha hiç uçmayacaklar bizim için. Bütün kaplumbağaların kalbi kabuklarından kırılacak. Raylarından çıkacak bütün trenler ve hiçbir tramvay "Lale'liden dünyaya doğru" gidemeyecek artık. Bir cinayete kurban gideceğiz gazete kağıtlarıyla cesetleri kapanan. Öldüğümüzde sofradaki çorba soğuyacak en fazla. Kimsenin sesi çıkmayacak. Kimse o sandalyenin neden boş durduğunu sormayacak. Her sen, yeniden öldürecek seni. Ve senin bundan haberin olmayacak.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder