Bu Blogda Ara

9 Haziran 2015 Salı

SABAHATTİN ALİ'NİN ÖYKÜLERİNİN ÖZELLİKLERİ

Konularını toplumsal sorunlardan, Anadolu yaşamından aldığı gözlem ve yaşantılara dayanan öykülerinde, gerçekçi bir tutumla, ezilen insanların acılarını, yaşadıkları adaletsizlik ve eşitliksiz ortamı işledi. Öykülerinde olay örgüsündeki sağlamlık, betimlemelerdeki ustalık ve ayrıntıların kullanılışındaki ölçülülükle, günümüz öykücülüğünün önemli adlarından biri olmuştur Sabahattin Ali.

Sabahattin Ali'nin öykülerinde klasik düz çizgide gelişen ve bir olaya yaslanan serim-düğüm-çözüm bölümleri taşıyan olay öykücülüğünün pek çok özelliğini buluruz. Yazar çoğu zaman öykülerine uzunca bir çevre betimlemesi ya da anılar biçiminde bir girişle başlar ve belirli bir atmosfer oluşturmaya dikkat eder. Sabahattin Ali genelde kırsal alandaki üretim ilişkilerini ve bu ilişkilerin bu insana yansımalarını verirken, öykülerini sınıfsal bir temele dayandırır. Kağnı öyküsü ile başlayan bu yönelim daha sonraki kitaplarındaki öykülerde iyice belirgin bir hal alır. Sınıfsallığı Apartman öyküsündeki gibi bazen kentsel bağlamda da işlemiştir. Betimleyici bir anlayış içindedir ve çoğu zaman gerçekleri ortaya koyup yorumu okura bırakmıştır. Gerçekleri duygulu bir havayla dile getirir, okur bu duygulu hava içinde konuya iyice kendini kaptırır.


Sabahattin Ali öykülerinde olay önemlidir. Bir konuşmasında bununla ilgili şunları söylemiştir:

"Hikaye yazmak haylı güç bir iştir. Güçlüğü nispetinde nankördür. Şiir insanda yarattığı lirik heyecanın derecesi kadar uzun ömürlü olur, fakat epik eserin hayatı yarattığı insanların hakiki bilgisine canlılığına tabidir. Hikayede ise insan yaratmak pek zor, bazen imkansızdır. Hikayenin merkezi sıkleti vaka olduğuna ve vakalar pek çok aktüel olmaktan çıkacağına göre hikayelerin uzun ömürlüleri parmakla gösterilecek kadar azdır. Garba baksanız orada bile ayakta durabilenler Bocaccio, Poe ve biraz da Çehov'dur."

Sabahattin Ali bu öykü anlayışıyla Ömer Seyfettin tarzı öyküyü daha yakın durur. Ömer Seyfettin olay öykücülüğünde Maupassant'a; Sabahattin Ali ise Almanya'dayken öykülerini okuduğu Gorki'ye yakınlık duymuştur. Onun gibi, olayları nesnel bir bakış açısıyla verir; olayların içine kendisi pek az girer.

1 yorum:

  1. Merhabalar,

    Gözlem yeteneğine ve duygu yüklü kalemine hayran olduğum, edebiyatımızın önemli yazarlarından Sabahattin Ali’nin 1937 tarihli son öykü kitabı olan ‘’Ses’ten’’ yüreğime dokunan 9 muhteşem alıntıyı okumanız için sizinle de paylaşmak istedim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/sabahattin-alinin-son-oyku-kitabi-sesten-yuregime-dokunan-9-alinti/

    Beni en çok düşündüren, hayatımızda verdiğimiz kararların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladığım alıntı şuydu:

    ‘’Biliyor musunuz. Bir dakika, hatta bir saniyede verilen veya verilmeyen bir karar, bir tereddüt anı, insanın hayatı üzerinde ne uçsuz bucaksız neticeler doğurabiliyor.’’

    Güzel okumalar dilerim,
    edebiyatla ve sağlıcakla kalın.

    YanıtlaSil

Hangi yazarların hayatını öğrenmek isterdiniz?